nidiyon = ne yapıyorsun keleş = güzel goparah gel = koşarak gel gop = koş sıhı dut guverme = bırakma gel bayım bi = gelebilirmisin bağle bi = bakarmısın gaçale = çekilebilirmisin (kaç hele) ağzıyın çemenini yediğim = gadasını aldığım goresim geldi = özledim horanta = kalabalık gıy = kenar böğründe = kenarında nahas = nasıl olduda ... pırtı = elbise dal = sırt dumah = nezle garerlemiye = tesadüfen yığıllı = çok mıcırıh = ezik ağızla = suyun önüne kurulan set gasgara = simsiyah dahar = dekar epey = bayağı acep = aceba zahar = belki yumzuh = yumruk ganel = kanal acer = yeni döl = çocuk döl döş = çoluk çocuk duzluh = yanak çıra = ışık canpil = ampul guyruğu ağri = hayırlı olsun guru guru gurbanın olam tıhır tıhır gadanı alam = aslı yok bahale = bakarmısın dinel = ayakta dur essah bellen = gerçekci olmayan yüklü = hamile gel la = gelirmisin buraya tülüngümüş = çok bilmiş başanımış = herşeyi ben bilirim diyen edirtgen = boş boğaz yanışah = şımarık gudurgun = kurnaz yeğnicek = ağır başlı olmayan mırçarıh = şımarık mıcırıh = alçak goğ gözlü = yeşil gözlü tay gibi = seri iş gören gulahları bi bişirimlik = kepçe kulaklı zom = uzun boylu deynek gibi = çok zayıf cırtavuh = ciddi olmayan motor = traktör potpotu = sepetli motorsiklet tahsi = otomobil payton = at arabası cin arabası = bisiklet erincek = üşengeç ayahtaşı = merdiven şahba = şapka bebam = bebeğim ilaaa = öyle mi atlah = kadar dipibi = hızlı hırıltı = şamata yapma = tezzek gasnah = tezzek kerme = tezzek mahana = bahane gumük = kısa sıhıdi = yüksek sesle konuş delanlı = delikanli gırcı = dolu menemeze = zamanını alarak davranmak adirme çodürme = dahdiravelli susaştım = susadım hedirgeç = ateş ocaklarına koyulup denge sağlayan demir mahaniyot = römork hamit = at boyuncağı givle = raf alahitmiye = allah göstermesin haçça bacı gorüyo = hatice hanim görüyormusun mazi = kanunun teker arasındaki dingil gabayel = lodos rüzgarı işlik = gömlek hısım = akraba afur = ahır ıcıcıh = birazcık ecücük = birazcık ekece = çok bilmiş gidişiyor = kaşınıyor gödek = kısa boylu çoğneşmiş = uyuşmuş heyhula = boş gezen loyluh = iş yapmayı sevmeyen zopcuh = uzun boylu appariii = çok şaşırdım uğurun = habersizce topah = yuvarlak yavan = yağsız sızgıt = et kavurması miltan = gömlek naarasın = yok öyle bir şey naarar = ne arasın hıştın bah = gözet - kolla cınnah = tırnak ızıcıh = çok az emeüv = çok azıcık pantul = pantalon epdez = abdest ehtiyat = utanmak cafcaflı = çok hoş güzel alingirli = başka kimsede ve biryerde olmayınca sahız atlah = çok küçük bir çocuk (sakız kadar) gurumuş gufana dönmüş = çok zayıflamış pasahlı = kirli nağadar esnek var sende = sana çok nazar değmişler yer bağlı gitmek gök bağlı gitmek = yere yakın göğe yakın poşu = atkı datlu = tatlı dulda = soğunun gelmediği gölgelik ireis = belediye başkanı ireiy = oy hele öyle di = anladım haklısın KIZINCA SÖYLENEN LAFLAR tay gibi iş görmek = seri çalışmak ağrının dibi = aynı şeyi israrla tekrarlayana denilir tahırdatma = gürültü yapma zııınk = sus söstenme = konuşma dölek dur = düzgün dur eşşek kadar adamsın = olgunlaşmış birisin ciğerinin sapından tutulasıca = ?? gıran giresice = kümes hayvalarında olan bir tür hastalık avurdunu yırtarım = yanaklarını çekerim at gibi kişneme = olduğun yerde dur gıpraşma = kıpırdama dursun golun ganadın = elin ayağin güzel dursun mana mana oynatma beni = benimle uğraşma filiğin osturu = boş söz boş laf gatülük = gevur gevur südü = ? başını yiyesice = ? gözün sarimesin = dikkatli ol yazının iti = çok gezen dalaşma = akıllı dur yırıl yırıl kohuyor = çok pis bir koku heç dirlik vermiyor = hiç rahat bırakmıyor muaavv illallahmıssın = senden bıktım goma şunu = buna kızarmısın eşşek gunlatmıssınız burda = evi çok dağıtmıssınız anet beynet = saçma sapan HAYVANLAR navri = kedi yavrusu enik = köpek yavrusu kürük = eşşek sıpası culluh = hindi cücük = civciv cırıh = serçe tohlu = bir yaşındaki kuzu yutmuh = koyun kalbi kosü = köstebek tospa = kaplumbağ sıçan = fare ossurgan böcüğü = hamam böceği garmice = karınca kürçük = at yavrusu candır inek = sığır ile yayılmaya giden sağma ineği mendofon inek = evde yetişen kaliteli inek gırma = candır ile mendofonun karışımı (metis) hollanta = kaliteli ve şişman hollanda inek simeltel = bir tür inek cinsi siyah ala = hollanda ineğin bir başka türü halep = bir tür inek cinsi camuz = manda boduh = manda yavrusu malah = mada yavrusu düve = genç dişi camuz veya genç inek gorpe bıza = yeni doğmuş buzağı dana bıza = yaşına yaklaşmış buzağı üveyik = yarasa lalek = leylek üvez = sivri sinek epelek = kelebek mızırga = ? hacuş = baykuş gunlamah = hayvan için doğum hoha = ineklere denir MEYVELER badılcan = patlıcan pürsüklü = havuç şemşamer = ayçiçek şemşamer = ayçiçek çekirdeği sötacı = söğüt ağacı pahla = fasülye çardek = çekirdek pate = patetes goğ biber = yeşil biber goğ pahla = yeşil fasülye gıvrıcıh = marul |
geçirmek = söndürmek gopmah = koşmak çomalamah = fırlatmak dinelmek = ayakta durmak day durmak = bebekler ayakta durabildikleri zaman tostombelek = takla atmak çimmek = yıkanmak deynek vermek = amaleler için istirhat molası amel olmak = ishal olmak gotbeş atmak = sevinmek vurulmak = aşık olmak dumah olmak = nezle olmak çitmek = çekirdek çitlemek işmar vermek = işaret etmek dıhılmah = girmek sohranmah = kızmak taplamah = pusu kurmak azıtmak = kurtulmak için bırakmak şikarlanmak = kendini naza çekmek gerneşmek = yerleşmek oda kaldırmak = büyük temizlik yapmak gunlamah = hayvan için doğum engilmek = eğilmek hinkirmek = sünkülmek tapıhlamah = dala vurmak gan almak = idrar etmek turanlamak = kilitlemek ZAMAN BiRiMLERi dün dayıl evelsüün = iki gün önce gel hafta = gelecek haftaya guşluh vahti = güneş doğarken erlik = sahur vakti bayah = demin bıldır = geçen sene bürguniye = iki gün sonra gecohtu = gece yarısı cin garanlıh = gece karanlığı ilkorazı = imsak vakti devlisüün = ertesi gün AKRABALIK ağa = baba aba = anne gütcağa = ağabey (küçük ağa) eme = hala emmi = amca hala = teyze gığ = kız gutcüğüm = kendinden küçüklere denilir (küçüğüm) iSiMLER irbam = ibrahim halibam = halil ibrahim ırımızan = ramazan ırmıza = rıza mısa = musa hatma = fatma EV ALETLERi garülye = karyola - çift kişilik somya zemberek = kapı kolu sındı = makas şibidik = terlik çinke = tas güğüm = büyük bidon peşkir = havlu ilaançe = naylon leğen galpise = büyük çivi dam = çatı deynek = sopa seki = kuru erzakı muhafaza etmek ve ekmek yapılan yer hazınevi = soğukluk evi sap = tahılın uzayan kokü mağ = evin üstünü örtmek için kullanılan ağaç gövdesi ohla = oklava dümbelek = darbuka pense = kerpeten gufan = asma kilit ırbıh = ibrik helkin = süt pişirilen tencere dırtmıh = tırtmık patlah = plastik bidon ağızlık = kuyuların ağızlarına konan ortası delikli taş ala = öne tutulan önlük arıstak = raf aşırma = büyük bakır kova avadan = kahve soğutacağı bodu = su testisi bardak = çamdan yapılmış su testisi boraç = tahtadan yapılmış su taşımaya yarayan kap başlık = tandırın hava deliğinin ağzının kapatılmasında kullanılan kerpiçten yapılan araç boduç = içine yağ ve yoğurt konan küçük toprak çömlek cıbo = üstü açık yayvan geniş sepet çingil = bakraç çömlek = tandırda yemek pişirmek için kullanılan toprak kap çömçe = sulu yemeklerin tencereden tabaklara boşaltılmasmda kullanılan uzun saplı kepçe dolak = ince tahtadan yapılmış yağ saklamak için kullanılan kap döveçek ağaçtan yapılmış havan eli döveç = sarımsak dövmek için ağaçtan yapılan havan egiç = kovandaki bak kesmek veya hamuru tahtadan kazımak için kullanılan alet gözer = kalburun büyük gözlü olanı evraç = yufka ekmeğini pişirirken çevirmede kullanılan eğri yassı ağaç hedirgeç = odun ateşi ile yemek pişen ocaklarda tencerenin altına konulan uzun demir çubuklar haft = su yatağı heranı = küçük kazan kemıç = süzgeç, kevgir ilançe = küçük bakır leğen kuulek = 5-6 kilo yoğurt alabilen yoğurt kabı kirpikli = kenarı oymalı bakır yemek tabağı lenger = tabaktan daha düz bakır kap lüngür = şırahanede üzüm şırasının toplandığı çukur maşraf = içi kalaylı bakır su bardağı püsüklük = yiyeceklerin saklandığı tel dolap sacayağı = tandırın üzerine konulan, tencerenin altında bulunan üçle demir çubuk şahşah = tahta kaşık saçak elbezi, tencere bulaşık bezi sahan = bakır tabak savan = sofra altı sindik = tandırın iyi yanmasını sağlamak için açılan hava deliği sini = yayvan küçük kenarlı bakır tepsi sitil = küçük kova soku = bulgur, sarımsak dövmek için kullanılan ortası oyuk taş leğen şirane = içinde üzüm ezilerek şıra yapılan yer şirelâni = şıra kaynatmaya yarayan büyük bakır üzlük = küçük çömlek valelek = un eleği oklaa = oklava özük = içi sırlı yağ küpü taka = bağ ve bahçelerde kullanılan kapaksız dolap tuluk = kuzu ya da keçi derisinden yapılmış yağ ve peynir tulumu yağrık = üzerinde et parçalamaya, doğramaya yarayan tahta yarık = et dövmeye yarayan tahtadan yapılmış, dövmek için taş eli bulunan araç foni baskı = tulum içine peynirin konulup bastırılma işlemlerinde kullanılan araç ağız = memeli hayvanların doğumdan sonra sağılan ve pişirilen koyu kıvamlı ilk sütü alaca = koruk salkımının olgunlaşmaya başlayan taneleri alıç = kızılcığa benzeyen küçük kırmızı meyve aş = çorba aşık = keçi ve koyun etinin arka but eklemlerinden çıkan kemik baldırcan = patlıcan avcar = baharat bar = turşularm veya salamura yiyecek kaplarının ağız kısmında meydana gelen küf başşak = bağ, boston bozumundan arta kalanlar bezi = hamur topağı çaman = çemen çıvındırık = etin en işe yaramaz kısımlan çalkalama = yoğurttan çalkalanarak yapılan ayran çor = çok tuzlu çökelik = yağsız peynir çörek = undan yapılan bir nevi tandır ekmeği damlama = pekmez yapılırken süzülen şıra diğremek = pörsümüş yiyeceklerin su serpmek ya da soğuk bir yerde korumak suretiyle eski tazeliğini kazanması dili tatarı = az pişmiş yemek etli pide = cıvıklı eğaa = kaburga enğil zamanı = ilkbaharda üzüm çubuklarının yeşerdiği zaman ferik = piliç gözlük = sebze yemeklerine sonradan konulan bulgur ya da pirinç eşgamur = hamur mayası şalak = ham karpuz hamıkesılmek = pekmez kaynatırken şıraya kül atıp, tortunun dibe çökmesi sövürtme = kebap kakırdak = tuzlanıp eritilen koyun kuyruk yağının kapta kalan artığı kalle = lahananın sert kısımlarının bulgurla pişirilmesiyle hazırlanan yemek kabcık = meyve kabuğu kavurga = kavrulmuş buğday, nohut kete = mayalı hamurdan hazırlanan poğaça köfter = pekmez, nişasta ve baharattan yapılan pestil kundak = büyük üzüm salkımı küncü = susam küncülü = susamlı simit mademış = maydanoz mayahoş = az ekşi olan mırçımış = yiyeceklerin bozulmaya çürümeye yüz tutması ölemek = pek yoğurdu sulandırarak ayran haline ge timek pür = taze yeşil soğan seğeyağ = sâde yağ sızgıt = kış mevsiminde yemeklerde kullanmak için hazırlanan kavrulup saklanan et irişgilık = sucuğun iç malzemesi suluzırtlan = suyunu iyice çekmemiş yemek şemşamer = ayçiçeği şire = üzüm suyu şoy = mantı ve makarnaların kaynatılırken meydana gelen unlu suyu tapsımak = et vb. yiyeceklerin bozulmaya yüz tutması, toprak gibi kokması çığ = krema yavan = yağsız sızgıt = et kavurması |