Sultan sazlığı, iç Anadolu Bölgesinde Kayseri il sınırları içerisinde Develi, Yahyalı ve
Yeşilhisar ilçelerinin oluşturduğu üçgen içerisinde bulunmaktadır.
Alanın kuzeyi Erciyes (3916 m) dağı, doğusu Develi, Akpınar, Çiçekliyurt (2074-2057 m)
dağları, Güneyi Toros silsilesine bağlı Aladağlar (3373 m) ve Elmalı dağları (2235 m) ile
Batısı Kartalkaya (1958 m) ve incil (1759 m) dağlarıyla çevrilidir.
haritaya bakınız.
Jeolojik olarak Develi Ovaıı en eski jeolojik formasyon olan devondur. Yahyalının güneyinde
orta devona ait (370-410 milyon sene) Mercan faunası bulunmustur. Göl sahası oluşumu
miyosen devrinde baslamış pleistosen ve holosen devirlerinde erozyon malzemeleri ile
dolmaya, tabakalar teşekkül etmeye başlamıştır. Bu tabakalar Kireçtaşı, Bazalt, Andezit ve
Tüfden oluşmuştur. Jeomorfolojik anlamda düz bir yapıya sahip olan havzanın % 2 meyili
bulunmaktadır. 100 km2 lik alanı kapsayan Develi Ovasının 21.000 hektarlık kısmını ise Sultan Sazlığı
oluşturmaktadır. Develi kapalı havzasının en çukur yerinde oluşan Sultan Sazlığında, tatlı,
tuzlu ve hafif tuzlu açık su yüzeyleri, geniş sazlık ve bataklık alanlar ile bunları çevreleyen
sulak çayırlar yer almaktadır. Sultan sazlığının (3300 ha) suları tatlıdır. Derinliği 2,1 metre
civarındadır. Su seviyesi mevsimlere göre 40 ile 60 cm kadar değişiklik göstermekte ve bu
duruma bağlı olarak yüzey alanı genişlemekte veya daralmaktadır. Alanı besleyen başlıca akarsular Yahyalı, Yeşilhisar ve Dündarlı dereleri ile Develi çayı ve
Ağcasar yakınlarından çıkan su sayılabilir. ilkbaharda yağışların artmasıyla birlikte bol su alan
Sultan Sazlığı genişlemekte ve belli bir yüksekliğe ulaşmasıyla da kuzeyindeki "Yırtnak"
mevkiinden Yay gölüne boşalmaktadır. Havzanın kuzey bölümünde yer alan su rejimmi
düçgün olan Soysallı ve Çayırözü pınarları Yay gölüne doğru yayılarak Kepir sazlıklarını
oluşturmakta olup; bu sazlıklardan da Yay gölüne sulama mevsimi dışında tatlı su geçişi
olmaktadır. Sazlıklardaki suların yükselerek Yay gölüne geçmesi kendi başına fazla üretken
olmayan bu ekosistemi organik madde yönünden zenginleştirmektedir. Bu durum, alanda
kalabalık kuş topluluklarının beslenmesine imkan sağlamaktadır
haritaya bakiniz.
Sultan sazlığı, Kayseri'nin 70 km güneyinde, Yeşilhisar, Develi, Yahyalı üçgeni içinde sulak
bir alandır. Burada yer alan Sultan sazlığı, Manyas kuş cenneti gibi dünyanın sayılı kuş yurtlarından biridir.
Sazlarla kaplı, tuzlu bir göldür. Çöl Gölü, Yay Gölü ve Sobe Gölünden oluşmuştur.
Sultan Sazlığı ilk defa, İsmet Özer tarafından yapılan bir araştırmada ortaya çıkarılmıştır. Sonra,
Nihat Turan ve Ornitolog Tansu Gürpınar tarafından yapılan çalışmalarda dünya çapında önemi
olan bir sulak alan olduğu ortaya çıkarılmıştır. Sultan Sazlığı, 1971 yılında Kara Avcılığı Kanununa dayanılarak, Tarım Orman Ve Köyişleri
Bakanlığınca SU KUŞLARI KORUMA ve ÜRETME SAHASI, 1988 yılında TABiATI
KORUMA ALANI ve 1993 yılında da Kültür ve Tabiat varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunca
BiRiNCi SiT ALANI ilan edilmiştir. Sulak ve koruma alanı olarak önemi anlaşılan Sultan Sazlığı 15 mart 1994 tarihli ve 5434 sayılı
Bakanlar Kurulu kararı ile Uluslararası Ramsar Şözleşmesinin ikinci ve üçüncü maddeleri
uyarınca A SINIFI SULAK ALANLAR listesine alınmıştır.
haritaya bakiniz
Sultan Sazliginda simdiye kadar 251 kus turu tespit edilmiştir. 600 bin adet ordek, kaz ve
flamingo tespit edilmiştir. 17.200 hektarlık alanı kapsamaktadır. Hititler den beri bilinen Sultan Sazlığı, doğanın binbir rengini, flamingo, balaban, balıkçıl, turna,
yaban kazı, kaşıkçı, sumru, ördek gibi kuş türlerinin akıl almaz ses cumbusu ile birlikte sunar.
Sazlıkların arasında dürbünleri ile kuşları gözetleyen turistler vardır.
Civarda bulunan Aladağlar ve Erciyes flora bakımından, Yakın ve Orta Dogu da en iyi
araştırılmış yerlerdendir. Buna rağmen bulunan türler, mevcudun bir parçası olup araştırmalar
devam etmektedir. Yapılan araştırmalar sonucunda Yeşilhisar Ovasında 251 kuş turunun bulunduğu tespit
edilmiştir. Kuşların bir kısmı emniyet buldukları zaman yumurtlayarak kuluçkaya yatarlar. Kişi
burada geçiren kuşlar da vardır. Sazlıkta kayık ile gezinti yapılabilmektedir.
Keşif sazlarla kaplı, besin bakımından oldukça zengin, tatlı sulu küçük göller su kuşlarının
yemlenmesi ve barınmaları için ideal bir yerdir. Tatlı su göllerinde kurbağa ve semender larvaları
ve küçük balıklar bol miktarda mevcuttur. Buralarda sazlar boylu ve sIktIr. Pelikanlar,
karabataklar, su tavukları ördekler, kazlar, balıkçıllar, kaşıkcı kuşları yuva yapacak yer ve
malzemeyi kolay bulurlar. Tuzlu su yaşama ortamı olan Yay Gölü ise flamingoların, martıların, kırlangıçların ve bazı
cullukların kuluçka alanıdır. Yaşama ortamının geçiş bölgesindeki alanlarda yağmurcunlar,
turnalar ve pelikanlar kuluçka yapar. Sazlıkta sayıca en fazla sayıda bulunan türlerden:
Flamingo Doğanın değerini her geçen gün biraz daha anlayıp, duyulan ilgi arttıkça Sultan sazlığıda
meraklılarının akınına uğramaktadır.Doğal ortamlarında yüzlerce tür canlının yaşantılarını izlemek
için gösterilen ilgi iç ve dış turizm yönünden de olumlu sonuçlar doğurmaktadır.
ISLEV VE DEGERLERI :
Sulak alanlar, biyolojik çesitliliğin ve ekolojik dengenin korunması ve devamlılığının
sağlanması yönünden büyük öneme sahip ekosistemlerdir. Yeraltı suyunu resarj ve desarj
ederek, taşkınların yok edici etkisini azaltarak, taban suyunu dengeleyerek bulundukları
bölgenin su rejimini düzenlerler. Yine bulundukları çevrenin nem oranını yükselterek başta
yağış ve sıcaklık olmak üzere yerel iklim elemanları üzerinde olumlu etki yaparlar. Tortuları,
besin maddelerini ve şehirli maddeleri alıkoyarak su kalitesini yükseltirler.
Sulak alanlar aynı zamanda tropik ormanlarla birlikte yeryüzünün en fazla biyolojik üretim
yapan ekosistemleridir. Bu nedenle, gerek ekolojik değeri, gerekse ticari değeri yüksek
değişik türden binlerce canlının yaşamasına olanak sağlarlar. Bu özellikleri itibariyle tüm
dünyanın doğal zenginlik müzeleri olarak kabul edilmektedirler.
Tatlı ve tuzlu su ekosistemleri, geniş sazlık ve bataklık alanlar, bu alanları çevreleyen çayır,
mera ve step alanları gibi değişik karakterdeki habitatlardan olusan Sultan Sazlığı, zengin
besin varlığı ile başta su kuşları olmak üzere barındırdığı yaban hayatı yönünden, sadece
ülkemizin değil Avrupa ve Ortadoğu'nun da en önemli sulak alanlarından birisidir.
Bu özellikleri itibariyle Sultan Sazlığı sulak alanlar ekosistemindeki karmaşık ilişkiler ve
doğanın yaratıcı gücünü ustalıkla sergileyen eşi bulunmaz dev bir açık hava laboratuvarıdır.
Bu nedenle, ünü ülke sınırlarını aşan alanı, her yıl binlerce doğa sever kuş gözlemcisi, bilim
adamı ve araştırmacısı ziyaret etmektedir. Sultan Sazlığı, yarı kurak ve kurak iklimin hakim oldugu İç Anadolu Bölgesinde yer almakta
olup, kararlı bir taban suyu ve sürekli nemli bir ortam yaratarak, kurumuş bozkırlar arasında
güzel bir vaha görünümü sergilemektedir. Bu durum, yaz ortası ve sonunda hayvanların
beslenmesine olanak sağlayan elverişli bir ortam oluşturmaktadır.
FLORA VE VEJETASYON :
Yarı kurak iklim karakterine sahip olan yörede step ya da bozkır bitkileri hakimdir. Havza
tabanında seyrek bitkilerden oluşan bir bozkır manzarası vardır. Çöl gölünün doğusunda,
Yay gölü çevresinde ve güneydeki Örtülü akar Sazlığında bataklık bitkileri geniş yer
tutmaktadır. Havzadaki bozkır bitkilerinin büyük bölümü kısa ömürlüdür. Tatlı ve tuzlu su
ekosistemleri, çayır ve meralar, tarım alanları ve stepler gibi farklı ekolojik karakterdeki
habitatların varlığı, alanda zengin bir floranın oluşmasını sağlamıştır.
Alanda yapılan çalışmalarda, 47 familyaya ait 65 cins ve 177 adet tür tespit edilmiştir.
FAUNA VE ORNİTOLOJİK ÖNEMİ :
Sulak alan ekosisteminde ve alanı çevreleyen geniş step alanlarında yapılan araştırmalar
sonucunda Hymenopterlerden 35, Odonatalardan 6, Molluskalardan 19, Pisceslerden 3
Amphibialardan 3, Reptililardan 10, Mammalialardan 21 tür tespit edilmiştir.
Alanda görülen başlıca memeliler, kirpi, bataklık sivri faresi, yarasa, kurt, tilki, gelincik, alaca
sansar, tavşan, kör fare, orman sıçanı, üce dağ sıçanı, dağ sıçanı, koşar fare, su faresi, adi
tarla faresidir. Göl ve sazlıklarda kuşların beslenmesi için bol miktarda kurbağa ve semender larvaları ile
küçük balıklar bulunmaktadır. Sultan sazlığı barındırdığı kuş varlığı ile Avrupa ve Ortadogu'nun en önemli sulak
alanlarından biridir. Yoğun saz ve bitki örtüsüyle kapli, besin maddesi bakimindan oldukça
zengin tatli su ekosistemi; tatli su ekosistemi ile ekolojik olarak iliskili tuzlu su ekosistemi
farkli ekolojik istekleri olan degisik türde, çok sayida kusun beslenmesi, barinmasi,
konaklanmasi ve kuluçkaya yatmasi yönünden olaganüstü degerlere sahip ideal ortamlar
olusturmustur. Anadolu yarimadasi üzerinde birlesen, Afrika, Asya ve Avrupa kitalari
arasinda süregelen iki kus göç yolu üzerinde bulunmasi, Kis varligi yönünden ülkemizin en
önemli sulak alanlarindan Tuz gölü, Seyfe gölü ve Eregli sazliklari ile iliman iklim kosullarina
sahip Akdeniz kiyi sulak alanlarina yakin olmasi, Sultan sazligina kuslar için vazgeçilmez bir
sulak alan olma özelligi saglamaktadir. Bölgede 301 kus türü tespit edilmistir. Bunlardan 69
tür düzenli olarak, 18 tür ise olagan disi hallerde burada kislamakta veya göç sirasinda
ugramaktadir. Kuluçkaya yatan tür sayisi 119 dur. Sultan sazligi, nesli tehlike altinda olan küçük karabatak, dikkuyruk ve yaz ördegi'nin
ülkemizdeki önemli üreme alanindan biridir. Alanda kuluçkaya yatan diger önemli kus türleri,
alacva balikçil, kasikçi, çeltikçi, boz ördek, kiliçgaga, macar ördegi, paspas patka, akça
cilibit, büyük cilibit, bataklik kirlangici, mahmuzlu kiz kusu, gülen sumru, küçük sumru,
biyikli sumru, bahri, küçük balaban, boz kaz, çamurcun, yesilbas, çikrikçin, elmebas patka,
sakarmeke, sumru, bagirtlak ve ak kuyruklu kiz kusu, karabas marti, ince gagala marti ve
uzun bacakdir. Flamingo bölgede düzensiz olarak üremektedir. En son 1970 yilinda Yaygölündeki adalarda
1500 çift civarinda kuluçkaya yattigi bilinmektedir. Göç mevsiminde bazi kus toluluklari büyük sayilara ulasmaktadir. Kuslarin toplanma dönemi
olan Eylül ve Ekim aylarinda toplam kus miktari yarim milonu asmaktadir. 9-11 Eylül 1997
tarihlerindee Yay gölünde 185.000 civarinda flamingo sayilmasitir. Bu rakam bugüne kadar
alanda bir defada gözlenen en yüksek sayidir.
TARIHI VE KÜLTÜREL DEGERLER :
Çevrede yapilan arastirmalar yöredeki yerlesimlerin çok eskilere dayandigini göstermistir.
Yöredeki höyüklerde yapilan kazilarda, ilk Tunç Çagina ait buluntular ele geçirilmistir. Bölge
Hitit ve Roma dönemlerinden kalma yapitlar açisindan zengindir. Fraktin Aniti ile Imamkulu
Anitinda firtina tanrisi ile Hitit Kral ve Kraliçesini betimleyen fiüler vardir. Develi Ilçesinde 13.
y.y. dan kalma Türk-Islam dönemine ait yapitlar bulunmaktadir.
INSAN AKTIVITELERI :
Tarim : Yöre halkinin en önemli geçim kaynagi tarimdir. Sulama yapilan alanlarda da daha çok
ayçiçegi ve seker pancari yetistiriciligi yapilmaktadir. Sulu tarima geçisle birlikte sebze tarimi
ve meyvecilik yayginlasmistir.
Hayvancilik : Yörede hayvancilik halkin ikinci derecede geçim kaynagidir. Alanda yer alan mera alanlarinin
büyük bir kismi tarima açilmis, bir kisminin ise bitmis isletmeleri nedeniyle dogal yapisi
bozulmustur. Alanda yer alan geçici sulak çayirlarda kis mevsimi hariç otlatma yapilmaktadir.
Çevredeki bozkirlarda koyun, bataklik alanlarda ise inek ve manda gibi büyükbas hayvan
otlatilmaktadir. Sultan sazligi civarindaki yerlesim yerlerinde yaklasik 24.000 büyükbas ve
38.000 küçükbas hayvan olmak üzere toplam 62.000 hayvan beslenmektedir.
Sazcilik : Sultan Sazliginda saz kesimi yaygin olarak yapilmakta olup, yilda yaklasik 1500 ton saz
kesilmektedir. Kesilen sazlarin büyük kismi yurt disina ihraç edilmektedir. Ihraç edilen saz
miktari yilda yaklasik 300.000 bagi (her bag 200-400 adet) bulmaktadir. 1995 yilinda
Sindelhöyük kasabasinda saz baglama ve depolama tesisi kurulmustur. Ayrica yörede dam
malzemesi ve hayvan yemi olarak kullanilan sazlar bölge için önemli geçim kaynagi
olusturmaktadir. Daha çok Agustos-Eylül aylarinda Phragmites australis ve Thypha cinsine
ait türleri kesilmektedir.
Avcilik : 1982-1983 av sezonundan sonra avlanma bütün alanda tamamen yasaklanmistir.
KORUMA VE YÖNETiM :
1971 yilinda alanin Orman Bakanligi tarafindan "Su Kuslari Koruma ve Üretme Sahasi"
olarak ilan edilmesini takiben koruma çalismalari baslatilmistir.
Devlet Su Isleri Genel Müdürlügü tarafindan 1970'li yillarda alanin tamaminin drene edilerek
kurutulmasi planlanmistir. Ancak, gönüllü kuruluslar ile kamu kuruluslarinin çabalari
sonucunda proje revize edilmis ve Yay gölündeki su kotunun 1070,80 m'de tutulmasi karara
baglanarak, alanin kurutulmasi önlenmistir. Sultan Sazliginin korunmasi ve bölge halkinin ekonomik çikarlari ile arazi kullanim dengesinin
kurulmasi amaciyla saha için 1994 yilinda bir Master Plan yaptirilmistir. Sahadaki koruma
çalismalari Adana Milli Parklar ve Av-yaban Hayati Basmühendisligine bagli bir seflik
tarafindan yürütülmektedir.
ULASIM :
Sultan Sazligina Kayseri den Kayseri - Adana karayolu ile Yesilhisardan sonra 10. km de Yahyali
yol ayrimindan donulup, 5. km de Ovaciftligi koyune varilarak ulasilir. Yine Nigde den ayni yol
kullanilarak ters istikametten gidilerek ulasilabilinir. Nevsehir den Urgup uzerinden Yesilhisar'a,
Yesilhisar'dan 10 km de Yahyali istikametine donulerek 3. km de Ovaciftligi koyune varilarak
ulasilir. Sultan Sazligi; Kayseri'ye 80 km, Nigde'ye 50 km, Nevsehir'e 80 km uzakliktadir.
YER VE SINIRLARI :
Sultansazligi Ic Anadolu Bolgesinde yer alan Kayseri iline bagli Yesilhisar ve Develi ilce
sinirlari icinde kalmaktadir. Yesilhisar Ovasi nin en alcak yerinde bulunan sulak alan, 38º 05'
ile 48º 40' Kuzey enlemleri ile 35º 00' ile 35º 35' Dogu boylamlari arasinda bulunmaktadir.
Yesilhisar, Develi ve Yahyali ilcelerinin olusturdugu ucgen icerisinde bulunan alanin kuzeyi
Erciyes( 3917 m ), dogusu Develi ( 3000 m ), guneyi Toros ( Aladag ) Daglari ( 3373 m ), batisi ise
Misli Platosu ile cevrilidir.Sultansazligi Tabiati Koruma Alanina Kayseri-Nigde devlet karayolu
uzerende yer alan Yesilhisar ilcesinden ayrilan 15 km lik bir stablize yol ile ulasilmaktadir. Alan,
Yahyali ya 24 km, Yesilhisar a 18 km, Develi ye 35 km uzakliktadir.
Baslica Merkezlere Uzaklik : Kayseri 90 km, Nevsehir 80 km, Ankara 316 km, Istanbul 770 kmn,
Adana 255 km, Sivas 284 km, Nigde 60 km
SULTAN SAZLIGI'NIN ÖNEMi :
Sulakalanlar yeryuzunun akcigerleridir. Bunlarinin gercek degerleri son onbes yilda
anlasilabilistir. Onceleri birer sivrisinek rezervi olarak gorulen ve bu nedenle de hastalik
kaynagi olarak nitelendirilen sulakalanlarimiz, basta DSI olmak uzere bircok kurum ve kurulus
tarafindan kurutulmasi gereken bataklik araziler olarak algilandigindan yillar boyu bu amacla
cesitli girisimlerde bulunulmus ve bir cogunda da basarili olunmustur. Bununu en guzel
orneklerinden biri 1950 li yillarda yurdumuzda en son soyu tukenen iki kus turunden
Yilanboyunun (Anhinga rufa) son yasam alani olan Amik Goludur. Bugunku Amik Ovasinin
buyuk bolumu golun kurutulmasiyla elde edilmistir. Sulakalanlarin asil onemi yasamin devamliligi icin mutlak zorunlu olan oksijen uretimindeki
katkisinin anlasilmasiyla ortaya cikmistir. Yeryuzundeki sulakalanlarin toplam oksijen uretimi
dunyamizin akcigeri sayilan Birezilya Yagmur Ormanlarininkine esittir.
Yurdumuz ise barindirdigi sulakalan sayisi itibariyle oldukca sansli bir konumdadir. Bunun
jeolojik, iklimsel ve topografik bir cok nedeni vardir. Soz konusu olan bu sulak alanlarin 80
kadari belirlenen uluslararasi olcutlere gore Onemli Kus Alani niteligindedir. Ayrica ulkemizde
bulunan 23 adet Tabiati Koruma Alani ve 20 adet Milli Parkin bir cogu ya sulakalan ya da
sulakalanlarla yakindan ilgili bir yapidadir.Bu ulusal rezervlerimizin korunmasi hakkinda bir
cok uluslararasi sozlesme mevcuttur. Bunlarin en onemlilerinden biri 1975 Aralik ayinda
yururluge giren ve ulkemizin ancak 1994 yilinda imzaladigi Ozellikle Su Kuslari Yasama Alani
Olarak Uluslararasi Onemde Sulakalanlar Sozlesmesi ya da kisaca ilk imzalandigi yer olan Iran
in Ramsar Kentine atfen bu adl anilan Ramsar Sozlesmesidir. Turkiye Ramsar Sozlesmesine baslangic olarak 5 sulak alanla katilmistir. Bu sulakalanlar;
Sultansazligi, Burdur Golu, Goksu Deltasi, Seyfe Golu ve Manyas Kus Cenneti Milli Parkidir. Bu
5 alan disinda yurdumuz 21 adet daha uluslararasi oneme haiz sulakalana sahiptir.Bu
baglamda Ramsar kapsaminda yer alan ve kuslar icin cok onemli bir barinma, kulucka ve goc
esnasinda dinlenme yeri konumundaki Sultansazligi,uluslararasi kriterlere gore A sinifi bir
sulak alan olan Avrupanin en onemli kus cennetlerinden biridir. Uluslararasi olcutlere gore bir defada 25 000 sukusunu bir arada barindiran bir sulakalan
birinci derecede onem tasiyan (A sinifi) bir sulakalan olarak nitelendirilmektedir. Ancak
Sultansazliginin bazi yillarda 700 000 in uzerinde su kusunu barindirdigi goz onunde
bulundurulursa sahanin tasidigi onem daha iyi anlasilir. Alanda 1975 yili Ekim ayinda 42 000
Flamingo (Phoenicopterus ruber)(bu tur icin dunya nufusunun 1/7 si, Turkiye nufusunun ise
yuzde 80 i), 10 000 i askin Angit (Tadorna ferruginea) (Butun Avrupa kitasinda bulunandan
daha cok) ve 600 000 i askin Ordek ve Yagmurcun tesbit edilmistir.
TARIHCESi :
Sazliga bu ismi Osmanlilar vermistir. Osmanli Sultanlarindan IV. Murat 1636’da Revan
Seferine giderken Yesilhisar da konaklamis ve otagini simdiki Kosk Pinarinin bulundugu yere
kurdurmustur. Ordu 3 aydan fazla burada kalmistir. Levazimat tasiyan hayvanlarin
yiyeceklerini temin etmek icin Yay Golu icinden bir yol acilarak sazliga gecic saglanmistir.
Sultan Ordusuna hizmet vermesinden dolayi o tarihten itibaren sazligin ismi Sultansazligi
olarak kalmistir. Ayrica bolgenin Sultansazligi olarak adlandirilmasinda iki rivayet daha
nakledilir. Birincisi Haci olmak icin Mekke ye giden Osman Sultanlarinin dinlenmek ve
avlanmak icin uzun sure burada kalmalari, ikincisi ise alanin Sultanlarin ozel av bolgesi
olmasidir. Sultansazligi ilk kez 1968 yilinda bu gun hayatta olmayan, o zamanki Feke Orman Isletme
Muduru Ismet OZER tarafindan farkedilmistir. Daha sonra sahada Nihat TURAN ve Tansu
GURPINAR tarafindan yapilan calismalarda Sultansazligini dunya capinda onemi olan bir sulak
alan oldugu ortaya cikmistir. Alan ilk kez 1970 yilinda 300 000 kadar ordek yumurtasinin
toplanarak Kayseri de satildiginin belirlenmesiyle, bakanlik emriyle Su Kuslari Koruma ve
Uretme Alani olarak ayrilmistir. Ancak Bundan sonra Sultansazligi cok buyuk bir tehlike ile
bozulmaya maruz kalmistir. DSI ce Develi Projesi adiyla sahada drenaj kanallari acilmaya
baslanmis ve sulak alanin kurutularak tarim alani kazanilmasina yonelik calismalara
girisilmistir. Projenin kapsami ortaya cikinca Turkiye Tabiati Koruma Dernegince DSI ve Orman
Genel Mudurlugu nezdinde girisimlerde bulunularak yapilan toplantilarda uzmanlar ve DSI
yetkililerince konu butun yonleriyle ele alinmis, drenaj ihalesine alan BIMKAL sirketinin
yetkililerinin de katildigi toplantilar sonucunda, buyuk tartismalardan sonra projenin istenilen
kriterler dogrultusunda sahanin drenaj islemi disinda birakilmasina yonelik DSI ce tekrar
gozden gecirilerek degistirilebilecegi bu kurulus tarafindan aciklanmistir. Bu calismaya Dogayi
Koruma Vakfi da yazilariyla katkida bulunmustur. Daha sonra DSI Agustos 1976 da sahadaki
ekosistemlerin korunmasi icin Sultansazligini bastanbasa sarmasi ongorulen drenaj kanal
sisteminden tamamen vazgectigini resmen bildirmistir. Daha sonra 9-16 Ekim 1976 tarihinde TTKD tarafindan duzenlenen Uluslar Arasi Islak Sahalarin
Korunmasi Teknik Toplantisi sonucunda o zaman ki adiyla Milli Parklar ve Avcilik Genel
Mudurlugu, o zaman ki genel mudur ve TTKD genel baskani tarafindan Sultansazliginin
durumunun belirlenerek korunmasina katkida bulunulmasi amaciyla Uluslararasi Su Kuslari
Arastirma Burosu (International Waterfowl Research Bureau, IWRB) direktoru G.V.T. Matthews
Turkiye ye davet edilmistir. Prof. Matthews 1977 Ekim ayinda Turkiyi ye gelerek Yay Golu
kiyisinda kamp kurmus ve bir hafta sureyle calismalarda bulunmustur. Hazirladigi raporda
Sultansazliginin onemini belirterek bu alanin Ramsar Konvensiyonuna dahil edilmek ve
UNESCO nun Insan ve Biyosfer programi geregince bir Biyosfer Rezervi olarak ayrilmasini
uygun olacagini bildirmistir. Bunun uzerine DSI ile bir protokol imzalanarak Sultansazligi
kurutulmaktan kurtarilmistir. 1980-83 yillari arasinda sahada TTKD tarafindan Sultansazligi Ekoloji Arastirma Projesi adli bir
proje, 1993-94 yillari arasinda Sultansazligi Arastirma ve Yonetim Plan Projesi adli ikinci bir
proje yurutulmustur. Bu iki proje yorenin ekolojik yapisini incelemek, mevcut olumsuzluklari
ortaya koyup, cozumler getirmek amacina yonelik hazirlanmis ve uygulanmistir.Son olarak
TUSTAS Sinai Tesisler A.S. tarafindan 1995 yilinda Sultansazligi Master Plani hazirlanmistir. Bu
proje uygulama safhasina gelmistir. Master plani daha cok Ornito-Turizm faaliyetlerine yonelik
hazirlanmistir.
COGRAFi KONUM :
Sultansazligi, Kayseri ili'nin Yahyali, Develi ve Yesilhisar ilçelerinin sinirlari içerisinde,
38° 20'K-35° 16'0 koordinatlarinda yer almakta olup, Ankara'ya 400 km, Kayseri'ye
ise 70 km mesafededir. 1,074 m rakimda yer alan Sultansazligi, 39,000 ha alana
sahip olup (Çevre Bakanligi, 1998), 1971 yilinda Yaban Hayati Koruma Alani, 17,200
ha kesimi ise 1988 yilinda Tabiati Koruma Alani ilan edilmistir. 1993 yilinda Kayseri
Kültür ve Tabiat Varliklarini Koruma Kurulu, Sultansazligi'ni "Tabiati Koruma Alani"
sinirlari geçerli olmak üzere I. Derece Dogal Sit Alani ilan etmistir. Alanin tamami
Ramsar Sözlesmesi listesine 1994 yilinda dahil edilmistir.
Sultansazligini besleyen su kaynaklari: Soysalli kaynaklari, Yerköy kaynaklari, Yay
gölü, Çöl gölü, Agcasar baraji, Kovali baraji, Ilipinar baraji, Akköy baraji, Yesilhisar
deresi, Yahyali deresi, Develi çayi, Dündarli çayi, Kurbaga pinarlari, Karaboga
pinarlari, Çayirözü pinarlari ve Agcasar suyudur. Sultansazligi'nin batisinda Kartalkaya (1,958 m) ve Incil Dagi (1,759 m), kuzeyinde
Erciyes (3,916 m), dogusunda Develi, Akpinar, Çiçekliyurt Daglari (2,057-2,074 m)
ve güneyinde Aladaglar (3,373) ile Elmali Daglari (2,235 m) yer almaktadir (Çevre
Bakanligi, 1998). Alan Develi Ovasi'nda yer almaktadir. Sulari tuzlu olan Çöl Gölü (1
,071 m)~alanin kuzeybati kesiminde, Çöl Gölü ile iliskisi olan Yay Gölü (1,070 m) ise
alanin orta kesimlerinde yer alir. Tatli su sistemleri olan Kepir Sazligi alanin kuzey
kesiminde, Sultansazligi (Örtülüakar Sazligi) ise güney kesiminde yer alir (Turan vd.,
1995). Sultansazligi'nin derinligi 2.1 m'dir. Yay Gölü'nün ve diger sazliklarin
maksimum su derinligi 1 - 1.5 m'dir (Çevre Bakanligi, 1998). Ayni alanda birden fazla ekosistemin görüldügü Sultansazligi'nda bataklik ve sazlik
tatlisu ekosistemleri Kepir ve Örtülüakar Sazliklari'yla, tuzlusu ekosistemi Yay Gölü ve
yazin tamamiyle kuru olan Çöl Gölü ile temsil edilir. Farkli ekosistemlerin içiçe yer
almasi bölgenin biyolojik dengesinin çok hassas olmasina yol açmistir (Kiziroglu vd.,
1993). Bu durum ayni zamanda tür çesitliligini ve yogunlugunu da beraberinde getirmistir.
METEOROLOJiK ÖZELLiKLERi :
Sultansazligi civarinda bulunan en yakin meteoroloji istasyonlari Develi ve Yahyali
meteoroloji istasyonlaridir. Bu istasyonlarin sicaklik verileri incelendiginde, bölgenin
Akdeniz'in iliman iklimi ile Orta Anadolu'nun karasal ikliminin etkisi altinda oldugu
görülmektedir. Develi Meteoroloji istasyonu'nda kaydedilen yillik ortalama sicaklik
10.6°C'dir. En düsük aylik ortalama sicaklik -4.9°C ile Ocak ayinda, en yüksek
ortalama sicaklik 29.3°C ile Temmuz ve Agustos aylarinda gözlenmistir. Yahyali
Meteoroloji istasyonu'nda kaydedilen yillik ortalama sicaklik 11.2°C'dir. En düsük aylik
ortalama sicaklik -2.8°C ile Ocak ayinda, en yüksek ortalama sicaklik 29.3°C ile
Temmuz ayinda gözlenmistir. Bu degerler göz önüne alindiginda her iki istasyonda
kaydedilen sicaklik degerleri arasinda bir yakinlik oldugu görülmektedir.
Develi Meteoroloji istasyonu'nun verilerine göre aylik ortalama yagis 49.8 mm ile
Nisan ayinda maksimum seviyede iken 3.2 mm ile Agustos ayinda minimum seviyeye
düsmektedir. Bu istasyonda ölçülen yillik ortalama yagis miktari 362.7 mm
seviyesinde olup, ölçülen en yüksek günlük yagis miktari 56 mm ile Nisan ayindadir.
Yahyali Meteoroloji istasyonu'nun verilerine göre Yahyali Meteoroloji istasyonu'nda
aylik ortalama yagis 64.6 mm ile Nisan ayinda maksimum seviyede iken 4.5 mm ile
Agustos ayinda minimum seviyeye düsmektedir. Yahyali Meteoroloji istasyonu'nda
ölçülen yillik ortalama yagis miktari 451.2 mm seviyesinde olup,. ölçülen en yüksek
günlük yagis miktari 70 mm ile Kasim ayindadir. Gerek Develi, gerekse Yahyali
meteoroloji istasyonunda ölçülen yillik yagis miktarinin pek fazla olmadigi; aylar
arasindaki ortalama degerlerinin ise çok farkli oldugu görülmektedir.
Develi ve Yahyali meteoroloji istasyonlarinin ortalama aylik yagis degerlerinin
ortalamasi sunulmaktadir. Bu sekilde göre bölgede yagis Temmuz ve Agustos
aylarinda minimum, ilkbahar aylarinda ise maksimum seviyeye ulasmaktadir.
Ortalama sisli günler sayisi Develi Meteoroloji Istasyonu'nda 4.8, Yahyali Meteoroloji
Istasyonu'nda 7.4 olarak, ortalama dolulu günler sayisi Develi Meteoroloji
istasyonu'nda 1.7, Yahyali Meteoroloji Istasyonu'nda 2.2 olarak ve ortalama kiragili
günler sayisi Develi Meteoroloji Istasyonu'nda 23.8, Yahyali Meteoroloji
Istasyonu'nda 8.7 olarak tespit edilmistir. Develi ve Yahyali da Ocak ayi en fazla karla örtülü güne sahip aydir. Develi
Meteoroloji istasyonu'nun verilerine göre karla örtülü günler sayisi yilda ortalama
37.2 gün, Yahyali Meteoroloji istasyonu'nun verilerine göre ise karla örtülü günler
sayisi yilda ortalama 41 gündür. Develi ve Yahyali meteoroloji istasyonlarinin aylik ortalama bagii nem ölçümlerine
göre ve ortalama ile en düsük bagil nemin aylik degisimleri ;Ortalama bagil nem her
iki istasyon için yaz ve kis aylari arasinda yaklasik %30'lik bir farka sahiptir. Develi ve
Yahyali istasyonlarinda buharlasma ölçümü yapilmamaktadir. Kayseri Develi
istasyonu'nda yapilan buhar basinci ölçümlerine göre yillik ortalama buhar basinci
8.2 hPa'dir. En yüksek ortalama buhar basinci 12.5 hPa ile Temmuz ayinda
ölçülmüstür. Yahyali Meteoroloji istasyonu'nda ise yillik ortama buhar basinci 7.4 hPa
olarak belirlenmis olup, en yüksek ortalama buhar basinci olan ay 11.2 hPa ile yine
Temmuz olarak belirlenmistir. Alandaki isiklanma özellikleri bulutluluk verileri ile degerlendirilmistir. Develi ve
Yahyali meteoroloji istasyonlarinin da yillik ortalama bulutluluk sirasiyla 3.9 ve 4.4
olarak gözlenmistir. Ortalama bulutlu (bulutluluk 2.0-8.0) olan günler sayisi Develi
Meteoroloji istasyonu için 183.3, Yahyali Meteoroloji istasyonu için 181.1'dir.
Ortalama bulutlu (bulutluluk 0-1.9) olan günler sayisi Develi Meteoroloji istasyonu
için 131.1, Yahyali Meteoroloji Istasyonu için 112.6'dir. Develi ve Yahyalinin
bulutluluk degerleri arasinda bir benzerlik görülmektedir.
Develi Meteoroloji istasyonu'nun verilerine göre bölgede yillik en yüksek rüzgar hizi
12 Bofor olup, ilkbahar ve kis aylarinda ölçülmüstür. Yahyali Meteoroloji
istasyonu'nun verilerine göre ise yillik maksimum rüzgar hizi 8 Bofor olarak sonbahar
ve kis aylarinda, güney-güneydogu dogrultusunda ölçülmüstür.
JEOLOJiK ÖZELLiKLERi :
Sultansazligi iki büyük göl ve bunlari çevreleyen sazliklardan olusmustur. Yay Gölü
Develi Ovasi'nin ortasinda, Çöl Gölü ise kuzeybatisinda bulunmaktadir. Ovanin
kuzeyinde Kepir Sazligi, güneyinde ise Örtülüakar, Tekepinari, Kurbaga, Sagnigöl,
Abbasagi ve Tatlikök sazliklari yer alir. Güneydeki sazliklarda. Sarp Gölü, Egrigöl,
Bagnalti Gölü adi verilen sig göller bulunmaktadir. Sultansazligi'nin yer aldigi Develi Ovasi'nin genisligi, kuzey-güney yönünde 38 km,
dogu-bati yönünde 34 km'dir (Karadeniz, 1995). Oldukça düz ve homojen egimli
alanda genel egim kuzey-güney yönündedir. Ayrica, kenarlardan ovanin ortasina
dogru da hafif bir egim görülmektedir. Ovanin orta kisimda yer alan Yay Gölü'nden güneye dogru inildikçe sazlik ve
batakliklar yer alir. Mevsimlere göre ve batakliklarin sinirinda degisiklik meydana
gelmektedir. Ovanin en alçak kisimlari olan bu sahalarda dereler son bulurlar. Çöl gölü
civarinda mevsime göre degisen bataklik sahasi yer alir. Göl ve batakliklarin yüzölçümü
100 km2 civarinda olup göl derinligi hiç bir yerde 100 cm'yi asmamaktadir.
SOSYO-EKONOMiK YAPISI :
Sultansazligi civarindaki yerlesim yerleri: Yesilhisar'a bagli, Ovaçiftlik köyü, Yesilova
köyü, Musahacili köyü. Develi'ye bagli, Yenihayat köyü, Sindelhöyük kasabasi, Soysalli
köyü, Çayirözü köyü. Bu yerlesim birimlerinde toplam 9.798 kisi yasamaktadir.
Sultansazligi'ni çevreleyen en yakin yerlesim birimleri, batida Yesilhisar ilçesi, doguda
Develi ilçesi ve güneyde Yahyali ilçesi'dir. Sultansazligi sulak alaninin sosyo-ekonomik
çevresini olusturan Kayseri ili'ne bagli bu ilçelere ait nüfus, ekonomik faaliyet
sektörleri, tarim ve hayvancilik gibi demografik ve ekonomik parametreler Devlet
istatistik Enstitüsü (DIE) 1990 ve 1996 yili verileri kullanilarak degerlendirilmistir.
DIE tarafindan 1998 yili için yapilan tahminlere göre, Develi ve Yahyali'da net nüfus
artisi beklenirken Yesilhisar'da %14'lik bir azalma hesaplanmistir. Develi ve
Yahyali'daki nüfus artisinin daha çok kentsel kesimde olacagi tahmin edilirken,
Yesilhisar'da nüfusun azalmasiyla birlikte kentsel yerlesim de azalmaktadir. 1990 nüfus
sayimi sonuçlarina göre Develi'de %45, Yahyali'da %46, Yesilhisar'da %49 olan
kentsel nüfus, 1998 yilortasi tahmini nüfuslarina göre Develi'de %58'e, Yahyali'da
%52'ye ulasacak, Yesilhisar'da ise %42'ye düsecektir (DiE, 1998).
1990 nüfus sayimi sonuçlarina göre, nüfusun çogunlugunun okur-yazar (Develi %79,
Yahyali %76, Yesilhisar %81) olmasina ragmen egitim düzeyi düsüktür. Okur-yazar
nüfusun yaklasik dörtte biri herhangi bir ögretim kurumundan mezun olmamisken
(Develi %25, Yahyali %25, Yesilhisar %20), yarisindan fazlasi ilkokul mezunudur
(Develi %63, Yahyali %63, Yesilhisar %63). 1990 nüfus sayimi sonuçlarina göre yörede ekonomik yapiyi olusturan baslica sektörler
tarim ve imalatttir. Kirsal kesimde ekonomik olarak aktif nüfusun büyük çogunlugu
(Develi %87, Yahyali %75, Yesilhisar %92) tarimla ugrasmaktadir. Kentsel yerlesim
birimlerinde tarimin yani sira imalat, elektrik, gaz, su hizmetleri, toplum hizmeti, mali
kurumlar, vb. alanlarda da çalisanlar çogunluktadir.
DIE 1996 tarim ürünleri verilerine göre, yetistirilen baslica ürünler Sekil 1 9'da
sunulmustur. En çok üretilen meyveler elma, erik, zerdali, kayisi, armut ve ceviz;
sebzeler lahana, domates, kabak, karpuz ve kavun; tahillar ise bugday ve arpadir.
Tarim ürünleri üretimi yörenin ihtiyacini karsilamaya yönelik olup, Kayseri'nin Türkiye
genelindeki payi, çavdar (%19) haricindeki ürünlerin çogu için %1'in altindadir.
Hayvancilik ürünleri (et, süt, yün, deri, yumurta, bal, balmumu) üretimi de yörenin
ihtiyacini karsilayacak düzeydedir. DiE 1996 hayvancilik ürünleri verilerine göre,
Kayseri il toplaminda hayvancilik ürünleri üretimi, yumurta (%3.6) hariç, Türkiye'nin
üretiminin %1'i kadardir. Saz kesimi ve ihraci amaciyla Ovaçiftlik ve Yesilova köyleri Örtülüakar Sazligi'ndan,
Çayirözü Köyü ise Kepir Sazligi'ndan yararlanmaktadir. Sindelhöyük Bucagi ise her iki
alandan saz kesimi için yararlanmaktadir. Sultansazligi'ndan (yaklasik 120 ha'lik
alandan) yilda yaklasik 1,500 ton saz kesildigi belirtilmektedir (Karadeniz, 1995). Bu
miktarin büyük bir kismi, basta Hollanda olmak üzere, yurtdisina ihraç edilmekte, geri
kalan kismi ise dam örtüsü, hayvan yemi ve hasir olarak kullanilmaktadir.
Ovaçiftlik ve Yesilova köylüleri Haziran'in ortasinda hayvan yemi (yapildak) biçiminde
kiyilarda saz kesimine baslamaktadirlar. Yogun kesim ise sonbahar ve kisin su
dondugunda gerçeklesmektedir. Binlerce hektarlik bir alanda bu miktar saz kesme,
mevsiminin kisitligi nedeniyle önemli görünmese de, artan nüfus ve kullanim talebi saz
kesiminin denetim altina alinmasi gerektigini ortaya koymaktadir.
Halkin geçim kaynagini olusturan faaliyetler arasinda su ürünleri üretimi, ormancilik,
meracilik gibi ekonomik faaliyetler ile soda, tuz gibi yan ürün üretimi yer
almamaktadir.
KUŞ TÜRLERi :
Kuslarin kalis süreleri: Göçler sirasinda sahaya gelen geçit kuslari hava
durumuna, göç yorgunluguna, besin miktarina ve göç zamanlamasina bagli olarak
birkaç günden birkaç haftaya varan sürelerle kalirlar. Kis göçmeni olarak sazliga
gelen kuslarin kalis süreleri geçit kuslarina göre daha uzundur.
Yuvalama alanlari: Sazlik içinde hemen her yerde kus yuvalarina rastlamak
mümkündür. Sazlik alanlar, Yay gölü içindeki adalar, sulak çayirlar, bozkirlar ve köy
çevreleri yuvalamanin görüldügü yerlerdir.